İslam alimlerinin şia hakkındaki sözleri..
Şiilerin genel durumu zaten sahabeye söver onlara müslüman bile denmez islam alimleri şia ye kafir der
1. İspanya İslam hükmü altında iken
imam Ebu Muhammed b. Hazm orada
bulunan papazlarla, kitapları İncil'in
muharref olduğu hakkında münazara
eder deliller getirirdi. Papazlar da
cevap olarak Şia'nın Kur'an'ın
muharref olduğuna karar verdiklerini
söyleyerek delil getirdiklerinde İbni
Hazm onlara şu cevabı vermiştir:
ŞİA'NIN İDDİASI NE KUR'AN ALEYHİNE NE DE MÜSLÜMANLAR
ALEYHİNE DELİL OLAMAZ? ÇÜNKÜ
Şİİ'LER MÜSLÜMAN DEĞİLDİR,
(Kitabul Easl Fi-l-Milel ven-Nihal, Cilt: 2, Sh, : 78 ve Cilt : 4, Sh, : 182
İbni Hazm Kahire'deki ilk baskı)
2. İmam Buhari (r.a.) dedi ki;
“Namazımı cehmiye ve rafiziler ya da hıristyan ve yahudiler arkasında kılmakta fark görmüyorum. Onlara
selam verilmez. Hastaları ziyaret edilmez. Onlarla nikâh yapılmaz.
Şahitlikleri kabul edilmez ve kestikleri yenmez”
[Halku Af’al el’ibad: 125]
3. Abdulkadir El Bağdadi öl:429 h. dedi ki; “Küfrün herhangi bir çeşidini
duymayalım veya görmeyelim ki, illa
o çeşitten bir çeşidini rafizi mezhebinde buluruz.” [El-Milel: 52]
Yine şöyle dedi; “Allah hakkında ‘Ona bir şey belirdi’ demeleri sebebiyle
onları tekfir etmek vaciptir. Sözleri şöyledir; ‘Allah bir şey ister sonra o
şey ona belirir. Ve onlar şunu iddia ettiler; “Eğer Allah’u Teâlâ bir şeyi
emredip sonra o şeyin hükmünü kaldırıyorsa, ona bir şey belirdiğinden
dolayıdır…” (Aynı eser)
4. İmam İbni Kesir Ed-Dimaşki (r.h.)
Allah u Teâlâ’nın şu ayeti konusunda şunu söyledi:
“Muhammed, Allah'ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kâfirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah'tan bir fazl
(lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp- isterler. Belirtileri, secde izinden
yüzlerindedir. İşte onların Tevrat'taki vasıfları budur: İncil'deki vasıfları ise:
Sanki bir ekin; filizini çıkarmış, derken onu kuvvetlendirmiş, derken
kalınlaşmış, sonra sapları üzerinde doğrulup-boy atmış (ki bu,) ekicilerin
hoşuna gider. (Bu örnek,) Onunla kâfirleri öfkelendirmek içindir. Allah, içlerinden iman edip Salih amellerde
bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va'detmiştir.” [Fetih: 29]
İmam Malik bu ayetten, sahabelere buğz eden kişilerin kâfir olacağı
hükmünü çıkarmıştır. Dedi ki; “Çünkü sahabeler kâfirlere nefret verirler.
Kim sahabe (r.a.) a buğz ederse bu ayete binaen kâfir olur. Bu konuda
bazı âlimler onlara muvafakat etmiştir.”
[İbn Kesir: 4/129]
5. Muhammed Ali Eş-Şevkani dedi ki;
“Rafzilerin ve davetinin aslı, dindeki
insanları aldatmak ve Müslümanların
şeriatına muhalefet etmektir. Ne kadar acayiptir ki İslam uleması ve din sultanları bunları bu apaçık ve büyük münkerde devam etmelerinde terk ettiler. Bu problemli kişiler, bu
temiz şeriatı reddetmek ve ona muhalefet etmek isteyince, onu
taşıyanların şahsiyetlerine dil uzattılar. Çünkü şeriata ulaştıracak yol ancak onlardan geçer. Bu şeytani vesilelerle ve lanetlik bahanelerle aklı
zayıf olanları yanılttılar. Onlar en hayırlı halifeye küfredip lanet ederler.
Şeriata karşı inatçılığı ve ‘kullardan ahkâmı kalkmıştır’ sözlerini gizlerler.
Büyük günahlar arasında bu kötü vesileden kötüsü yoktur. Çünkü o
Allah’a, Rasulüne (sallallahu aleyhi ve sellem) ve şeriatına dik kafalılık demektir
__________________
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder