2 Nisan 2025 Çarşamba

Ka’bu’l-Ahbâr (rh'tan) "Kıyamet günü"




Ka’bu’l-Ahbâr der ki: Kıyamet gününde, Allah öncekileri ve sonrakileri ile bütün insanları tek bir yerde toplar. Melekler de inince saf şeklinde dururlar. Allah, Cebrâil’e: “Ey Cebrâil! Bana cehennemi getir” buyurunca cehennem yetmiş bin dizginle bağlanmış bir şekilde çekilip getirilir. İnsanlara yüz yıllık bir mesafe kadar yaklaşınca iç çeker. Bu iç çekişte tüm mahlukatın yüreği yerinden fırlar, ikinci iç çekişinde ne kadar mukarreb melek ve gönderilmiş peygamber varsa hepsi de dizlerinin üzerine çöker. Üçüncü iç çekişinde de kalpler boğaza çıkıp akılları gider. Ardından herkes kendi başının çaresine bakmaya çalışır. Allah’ın dostu ibrâhîm bile: “Seninle olan dostluğum için beni korumanı istiyorum” der. Hz. Musa: “Seninle olan konuşmamın hatırına beni korumanı istiyorum” der. İsa: “Bana yaptığın ihsanlar için beni korumanı istiyorum! Şu an beni doğuran Meryem için bile bir şey istemiyorum” der. Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) ise: “Ümmetim! ümmetim! Bugün beni değil ümmetimi korumanı istiyorum” der. Allah da ona: “ümmetinden benim dostum olanlar için bugün ne bir korku, ne de hüzün olacaktır. İzzetim ve celâlim hakkı için ümmetinden yana seni sevindireceğim” cevabını verir.
Sonrasında melekler Allah’ın önünde durur ve vereceği emirleri beklerler. Rahmân olan Allah: “Ey Zebâniler! Muhammed ümmetinden büyük günahlarda ısrar edenleri cehenneme götürün! Dünyada onlara verdiğim emirleri önemsemedikleri, hafife aldıkları, yasaklarımı çiğnedikleri, insanları küçük gördükleri, onları diğer ümmetlerden üstün kılma ihsanıma rağmen bana karşı durdukları ve bu ihsanım ile verdiğim nimetlerin kıymetini bilmedikleri için onlara çok öfkeliyim!” buyurur. Bunun üzerine zebaniler erkeklerin sakallarından, kadınların ise saç örgülerinden tutup cehenneme götürürler. Bu ümmet dışında da cehenneme götürülen her bir kişinin yüzü kapkara, ayaklarında pranga, boyunlarında zincir olur. Ancak bu ümmetten olanlar kendi halleriyle cehenneme götürülürler. Cehennem bekçisi Mâlik’e ulaştıkları zaman onlara: “Ey cehennemlikler! Siz hangi ümmettensiniz? Zira bana gelenler içinde sizin gibi güzel yüzlü kişiler yoktu” deyince, onlar: “Ey Mâlik! Kur’ân’ın ümmetindeniz!” karşılığını verirler. Mâlik: “Ey cehennemlikler! Kur’ân Muhammed’e nazil olmadı mı ki?” diye sorunca yüksek sesle inleyip ağlamaya başlarlar ve: “Ey Muhammed! Ey Muhammed! ümmetinden cehenneme atılması emredilenlere şefaat et” derler.
Bunun üzerine Allah sert ve tehditkâr bir sesle Mâlike şöyle seslenir: “Ey Mâlik! Cehennemlik olanlarla bu şekilde sitem etmene, konuşmana ve azabı tatmalarını bekletmene kim izin verdi? Ey Mâlik! Bunların yüzleri kara olmaz, zira dünyada iken bana secde ederlerdi. Ey Mâlik! Bunlara zincir vurmayız, zira cenabet olduklarında yıkanırlardı. Ey Mâlik! Bunlara pranga vurmayız, zira kutsal evimin (Kâbe’nin) etrafında tavaf ederlerdi. Ey Mâlik! Bunlara katrandan giysi giydirme! Zira dünyada ihram giymek için giysilerini çıkarırlardı. Ey Mâlik! Dillerini yakma! Zira Kur’ân okurlardı. Ey Mâlik! Cehenneme söyle de, kötü amelleri oranınca onları cezalandırsın.” Cehennem de onlardan her birinin ateşi ne kadar hak ettiğini annenin çocuğunu tanımasından daha iyi bilir. Bundan dolayı ateş kiminin topuğuna kadar, kiminin dizlerine kadar, kim inin göbeğine kadar, kiminin de göğsüne kadar çıkar. Allah bu şekilde günahlarının büyüklüğü, isyanları ve günahlarda ısrarları oranınca onları cezalandırdıktan sonra müşrikler ile aralarında bir kapı açar. Müşrikleri bir üst tabakada görürler. Ancak yine de, ne bir serinlik, ne de içecekleri bir şey vardır. Ağlayarak: “Ey Muhammed! Ümmetinden cehennemde olanlara acı ve odlara şefaat et! Zira ateş onların etlerini, kanlarım ve kemiklerini yedi bitirdi” derler. Sonra: “Efendimiz! Dünyadayken kötülük yapsa da, günaha bulaşsa da, haddini aşsa da sana şirk koşmayan kişileri bağışla!” demeye başlarlar.
Müşrikler onları görünce: “Allah’a ve Muhammed’e olan imanımzın size ne faydası oldu?” derler. Allah bunu duyunca kızar ve: “Ey Cebrâil! Git ye Muhammed ümmetinden cehennemde olanları çıkar” buyurur. Cebrâil gidip onları çıkardığında kömürleşmiş halde olurlar. Onları alıp cennetin kapısının önünde Hayat Irmağı denilen ırmağın içine atar. Eskisinden de daha parlak bir şekilde çıkana kadar bir süre orada kalırlar. Sonra cennete sokulm aları emredilir. Ancak alınlarında: “Bunlar Muhammed ümmetinden Rahman’ın cehennemden azat ettiği kişilerdir” yazısı bulunur. Cennet ahalisi içinde de bu yazıdan tanınırlar. Bu yazının silinmesi için Allah’a yalvarıp yakarınca da Allah bu yazıyı siler. Silindikten sonra da artık cennet ahalisi içinde onları bu özellikleriyle tanıyan olmaz.

Hilyetu'l Evliya 4/327

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder