Hatib, İbn Asâkir ve İbnü'n-Neccâr, Said bin el-Müseyyeb'den; Ömer radıyallahu anh bir keresinde şunlardan bahsetti ki her biri bir hikmettir:
✺ Bir kötülük yapmak suretiyle senin hakkında Allah'a isyan eden bir kişiyi, bir iyilik yapmak suretiyle kendisi hakkında Allah'a itaat etmekten daha büyük bir şekilde cezalandıramazsın.
✺ Kesin bir bilgiye sahip olmadığın sürece müslüman bir kardeşinin herhangi bir hareketini en güzeline hamlet.
✺ Bir müslüman kardeşinden duyduğun bir sözü elinden geldiğinde hayra yor.
✺ Kendisini töhmet altında bırakacak işler yapan kimse, kendisi hakkında sûizanda bulunup kötü şeyler düşünenleri kınamasın.
✺ Sırrını sakladığı sürece kişinin iradesi kendi elindedir.
✺ Doğru sözlü ve yaşayışlı arkadaşlarından ayrılma ve her zaman için onların gölgesinde yaşa; çünkü onlar senin için bollukta süs, darlıkta ise azıktırlar.
✺ Sonunda ölüm olduğunu bilsen de doğruluktan ayrılma.
✺ Seni ilgilendirmeyen şeylere karışma.
✺ Olmayacak işler peşinde koşma, çünkü böyle birşey yararsız, boş bir uğraş olur.
✺ İhtiyacını yerine getirmek istemeyen kimseden hiç birşey isteme.
✺ Yalan yere yemin etmeyi küçümseme ki Allah Teâla seni bundan dolayı helak etmesin.
✺ Sakın fâcirlerle (kötülerle) arkadaşlık yapma ki sonra kötülüklerini öğrenirsin.
✺ Düşmanlarından uzak durduğun gibi Allah'tan korkmayan dostlarından da sakın; Çünkü O'ndan korkmayan kimse asla güvenilir birisi değildir.
✺ Kabirlerin yanından geçerken kork.
✺ Tâat gösterirken kendini hiç mesabesine indir.
✺ Günah işlerken âkıbetini düşün.
✺ Bir iş yaparken, içlerinden Allah'tan korkanlarla istişare et; çünkü Allah Teâlâ “Allah'tan, kulları içinde ancak alimler korkar”
(Fâtır: 35/ 28 buyurmaktadır.
[Kenz VIII/ 235]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder