Ömer b. Zer’in (R.h) Duası!

Abdurrahman b. Ubeydillah der ki: Ömer b. Zer’in duasında şöyle dediğini işittim:

“Allahım! Katında sabredenlere vereceğin mükafatlara bizi kavuşturacak hayırlar ihsan et. Allahım! Katında şükredenlerin nimetlerine bizi ulaştıracak bir şükür ihsan et. Allahım! Bizi günahların pisliğinden arındıracak bir tövbe ihsan et ki sana yaklaşanların makamına erelim. Tüm nimetlerin ve hayırların sahibi sensin! Her türlü bela, sıkıntı ve musibet anlarında kendisine yönelilen tek merci sensin. Allahım! Hoşumuza gitmeyen takdirine karşı sabretmeyi, bu takdire rıza gösterip itaat etmeyi bize bahşet. Hoşumuza giden takdirine karşı şükretmeyi, bu güzel takdire sükûnetle boyun eğmeyi bize ihsan et. Katından bundan daha fazlasını istiyor ve bizi sana yakın tutmanı bekliyoruz ey Kerîm! Allahım! Sana imandan başka senin katında bize faydası olacak başka bir şey yok ki sen de imanı bize bahşettin. Mükafatını bekleyerek, cezandan korkarak, maruz bıraktığın musibetlere sabrederek ve rahmetini umarak canımızı alıncaya kadar bu imanı bizden, bizi de bu imandan ayırma ey Kerîm!”

Hilyetu'l Evliya 3/585

Allah’ın Güzel İsimlerini Bilmenin Önemi!

Soru

Allah’ın Güzel İsimlerini Bilmenin Önemi, Nedir?

Cevap

Allah’a hamd olsun.

Yüce Allah’ın isimlerini bilmek, şu açılardan büyük önem taşır:

1- Allah’ın isim ve sıfatlarını bilmek, bütün ilimlerin en şereflisi ve en yücesidir. Çünkü bir ilmin konumu, konusuyla değerlendirilir. Şüphesiz burada konu yüce Allah’ın kendisi, sıfatları ve eylemleridir. Dolayısıyla bu ilimle meşgul olmak ve onu elde etmek, en yüce amaç ve en kutsal kazanımdır. Bu nedenle Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem bunu detaylıca açıklamış ve sahabeler (Allah onlardan razı olsun) bazı hükümlerde ihtilaf etmelerinin aksine bu konuda ihtilaf etmemişlerdir.

2- Allah’ı bilmek; O’nu sevmeyi, Ondan korkmayı, Ondan ümit etmeyi, Ona karşı ihlaslı olmayı gerektirir ki; kulun mutluluğunun özü de budur. Dolayısıyla Allah’ı tanıma konusunda O’nun En Güzel İsimlerini bilmek ve anlamaktan başka yol yoktur.

3- Yüce Allah’ın güzel isimlerini bilmek, imanı artırır. Şeyh Abd al-Rahman bin Sadi r.h şöyle dedi: Allah’ın güzel isimlerini bilmek ve onlara iman etmek, tevhidin üç çeşidini içerir: Rububiyet Tevhidi, Uluhiyet Tevhidi, İsim ve Sıfatların Tevhidi. Bu türler İmanın özü, ruhu ve amacıdır: Kulun Allah’ın isim ve sıfatları hakkındaki bilgisi arttıkça imanı da artar ve güçlenir. (El-Tavdih vel-Beyan li Şecerat el İman Ağacı, El-Sadi, s.41)

4 – Allah, mahlukatı kendisini tanımaları ve O’na ibadet etmeleri için yaratmıştır. Onlardan istenen şey ve asıl amaçları da budur. İbnü’l-Kayyim r.h şöyle dedi: Resullerin davetinin anahtarı ve özü; kulun Allah’ın isimlerini, sıfatlarını ve eylemlerini bilmesidir çünkü davetin asıl amacı baştan sona kadar bu bilgi üzerine inşa edilmiştir. (El Savaik el Mursele ala Cehemiye, İbn-i Kayyim’ 1/150-151)

Allah’ı tanımakla meşgul olmak, kulun ne amaçla yaratıldığıyla meşgul olmaktır. Onu terk edip zayi etmek ise onun ne için yaratıldığını ihmal etmektir. İmanın manası sadece Allah’ı tanımadan birtakım sözcükler söylemek değildir. Bilakis Allah’a imanın hakikati, Allah’ı isim ve sıfatlarıyla tanıyarak iman etmektir; bu amaç için çaba harcamaktır. Zira kul, Rabbini bildiği ölçüde imanı artar.

5- Allah’ın güzel İsimlerini bilmek, bilinen her bilginin temelidir. İbnü’l-Kayyim r.h şöyle dedi: Allah’ın güzel İsimlerini bilmek, bilinmesi gereken her bilginin temelidir. Zira bu bilgiler yüce Allah tarafından yaratılmış veya emredilmiştir; ya O’nun yarattıklarının bilgileridir ya da O’nun meşrulaştırdığı bilgilerdir. Sonuç olarak yaratması ve emir vermesi O’nun Güzel İsimlerinin kaynağıdır. Her iki durum birbirinden ayrılmaz şekilde bağlıdır. Güzel isimleri saymak, bilinen her şeyi saymaya esastır. Çünkü tüm bilgiler, Esma’ül-Hüsna’nın gereği olup onunla ilişkilidir.

En iyisini Allah bilir.

Şeyh Muhammed Salih El Muneccid