15 Ekim 2013 Salı

Kişiyi Aldatan Kuruntular



بســـم الله الرحمن الرحيم

  
   

Kişiyi Aldatan Kuruntular

  
   

Ey kuruntularla aldanan kişi!

İblis bile kendisine emredildiği hâlde secde etmeyi terk ettiği için izzet konumundan zillet konumuna düştü ve lanete uğradı.

Âdem (a.s.) yasak yiyecekten yediği için cennette çıkarıldı.

Katil kimse de, cenneti gördükten sonra avuç dolusu kandan dolayı cennete girmeyecektir.

Kuşkusuz (İslâm) zina eden kimseye ölümün en şiddetlisini vermekle beraber, parmak ucu kadar da olsa helâl olmayan unsurlardan kaçınmayı ve zulüm etmemeyi emretmiştir.

Bununla beraber gerek zina iftirası atana olsun, gerekse bir damla da olsa içki içen kimseye olsun, onların sırtlarına kırbaç vurulmasını yani celde cezasını emretmiştir.

Üç dirhemden fazla bir şeyi çalan kimsenin de uzuvlarından birisinin kesilmesini emretmiştir.

Bütün bunlardan sonra şunu bil ki, işlemiş olduğun bir günahın bulunursa, cehenneme girmeyeceksin diye emin olma sakın!

"Öyle ya, Allah bu işin sonundan korkacak değil ya." (Şems, 15)

"Bir kadın bir kedi yüzünden cehenneme atıldı." (Buhârî (2365) ve Müslim (2242) İbn Ömer hadisinden rivayet etmişlerdir.)

Adamın birisi bir kelime konuşur, söz konusu kelimeyi de fazla önemsemez; ancak bu kelime adamı doğu ile batı arasındaki cehennemin en uzak yerine atıverir. (Buhârî (6477, 6478) ve Müslim (2988) Ebû Hüreyre hadisinden rivayet etmişlerdir.)

Adamın birisi de Allahu Teâlâ'ya altmış sene boyunca ibadet eder, ölüm vakti gelince vasiyetinde zulmeder, kötü amelle hayatını noktalar ve ateşe atılır. (Ahmed (7742) Ebû Hüreyre'den rivayet etmiştir. Onda geçen bir lafızda ise, "yetmiş sene " ibaresi mevcuttur. Hadisin uzun rivayeti için aynı yere bakınız.)

Ömür, kişinin hayatının sonuna kadar ve amel de son ana kadardır. Her kimin selâm vermeden önce abdesti bozulacak olursa, kuşkusuz namazının tamamı geçersiz olmuş demektir.

Kim de güneşin gurubundan önce iftar etmişse, o kimsenin orucu bozulmuş demektir.

Kim ömrünün sonlarında kötü ameller işlemişse, Rabbiyle de bu şekilde karşılaşır.

Çokça sevaplar koşup gelmekte, kapının önünde durmakta, ancak kapıcı onları, "Belki, sonra, ileride" gibi lafızlarla geri çevirmektedir.

Nitekim eksik bir imanla, haddinden fazla bir emelle, dönüşü olmayan bir hastalıkla, hevayla, düşüncesiz akılla, karanlığıyla, sarhoşluğuyla, cehaletiyle, Rabbine yabancı olmasıyla ve yaratılmışlara bağlanmasıyla bu kimse nasıl felaha ulaşabilir?!

Evet, insanlar bu kimsenin meyvesi ve kuvveti ve Allah'ın zikri de bu kimseye hapis ve ölüm olmuşken, Allah'a ancak zahiren az yönelip de kalp ve benliğiyle O'ndan (c.c.) başkasına yönelmişken, bu kimsenin felaha ulaşması mümkün olur mu hiç?!

Senden başkası için üstünlük söz konusu değildir Zillette olan da üstünlük ile O'na ulaşma yolunu arar.



  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder