14 Ocak 2017 Cumartesi

Ehli Sünnet İçindeki İhtilafların Sebepleri!

1- Niyetin bozukluğu, cahillik, taşkınlık ve şeytan.

Şeyhulislam İbn Teymiyye, İktizau’s-Sırati’l-Mustakim’de (1/148) şöyle demiştir: “İki taraf arasında kınanmış olan ihtilafın sebebi bazen niyetin bozukluğudur. Nefislerde taşkınlık, haset, yeryüzünde üstünlük arzusu ve benzer hasletlerin bulunması, başkasının sözünü veya fiilini kötülemeyi yahut ona galip gelip üstünlük sağlamayı yahut nesep, mezhep, memleket veya arkadaşlık gibi konularda kendisine uygun olanı desteklemeyi gerektirir. Çünkü bu yollardan kendisine ya­kın gördüğü görüşlerin yaygınlaşıp tutulması ona şeref ve mevki kazandırır. İnsanlar arasında bu tip tutumlar ne kadar yaygındır! İhtilafın bu çeşidi zulümdür, hak sınırını aşmak­tır.
Kimi zaman da ihtilafı körükleyen sebep, ya tarafların aralarındaki ihtilaf konusunun gerçek mahiyetini bileme­meleri veya tartışan taraflardan birinin karşı tarafın dayan­dığı delili kavrayamamaları, ya da taraflardan birinin ken­di delil ve hükmünün haklılık payını bilememesidir. Demek ki, cehalet ve zulüm bütün kötülüklerin esasıdır.

Nitekim Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: “Fakat bu emaneti insan yüklendi. Hiç şüphesiz, o çok zalim ve çok cahildir.” (Ahzab 72)

Allame Mukbil b. Hadi rahimehullah Nasihatî Li Ehli’s-Sunne risalesinde (s.196) şöyle demiştir: “Ehli sünnete nasihatim ayrılık ve ihtilaf sebeplerinden uzaklaşmalarıdır. Ehli sünnetin akidesi birdir, yönelişleri birdir, burada cehalet, taşkınlık ve şeytan gibi sebepler bulunması dışında ayrılık ve ihtilafın uygun görülmesi söz konusu değildir. Sahihu Muslim’de gelen hadiste şöyle buyurulur: “Şüphesiz şeytan namaz kılanların arap yarımadasında kendisine ibadet etmelerinden ümidini kesmiştir. Ancak aralarını bozma konusunda ümitlidir.”


2- Anlayış kusuru ve kötü arzu:

Allame İbn Useymin, Sahihu’l-Buhari şerhinde (1/126) “helal bellidir” hadisini açıklarken şöyle demiştir: “Çoğunluğa şüpheli gelen şeylerin sebebi, ya insanların geneline, ya ilim ve anlayışları eksik olan veya istenmeyen huyları olan ilim talebelerine meselenin kapalı gelmesidir. Zira bu kapalılığın birinci sebebi: ilim eksikliğidir. Yüz hadis ezberleyenin, bin hadis ezberleyen gibi olmadığı malumdur. İkincisinin ilmi daha fazladır. İkinci sebebi: anlayıştaki kusurdur. Kişi daha fazla ezberleyince onda daha fazla ilim var gibidir. Ancak onda anlayış yoktur. Yine bu da meselelerin kapalı gelmesine sebep olur. Zira o nasları olduğu gibi anlamaz. Üçüncüsü: Kötü arzudur. Nasları inandığı gibi yorumlar. Bunlar Kur’an veya sünnet hakkında kendi görüşüyle konuşur, nasları inandığı şeye uygun düşürmeye çalışır. Ona inandığı şeye aykırı bir nas geldiğinde boynunu çevirir. Bazen nassı reddeder… Ama Allah’ın kendisine ilim, anlayış ve samimi niyet verdiği kimse, nasları kendine uydurmaz, naslara uyar. Kalbi, kalıbı, azaları ve sözleriyle delili talep eder. Bu genellikle hakka isabet eder, ulaşması için ona hak kolaylaştırılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder