Ömer bin AbdulAziz (rahimehUllah) bir mektubunda şöyle der:
"Şimdi, ben Sana Allah'a karşı takvalı olmayı, O'nun emrinde orta yolu tutmayı, Allah Resulu (sallAllahu aleyhi ve se llem)'in sünnetine uymayı ve sünnetinin yürürlüğe girdikten sonra
bidatçıların uydurdukları şeyleri terketmeni tavsiye ediyorum.
Sana gereken sünnete sımsıkı sarılmaktır. Zira sünnet, Allah'ın
izniyle senin için bir güvencedir. Hem şunu bil ki, insanların ortaya attığı ne kadar bid'at varsa mutlaka ondan önce onun aleyhine delil olacak bir şey geçmiştir.
bidatçıların uydurdukları şeyleri terketmeni tavsiye ediyorum.
Sana gereken sünnete sımsıkı sarılmaktır. Zira sünnet, Allah'ın
izniyle senin için bir güvencedir. Hem şunu bil ki, insanların ortaya attığı ne kadar bid'at varsa mutlaka ondan önce onun aleyhine delil olacak bir şey geçmiştir.
Sahabenin seçtikleri yolu sen de kendin(e) seç. Zira onlar bir bilgiye sahiplerdi. Onlar, bilerek (Kur'an ve Sünne tin durduğu yerde) durmuşlardır. İşin özüne nüfuz eden bir basiretle de bu gibi işlere (bid'atlara) dalmaktan kurtulmuşlardır ve muhakkak ki onlar, işleri kavramakta (başkalarından) daha kuvvetlidirler. Sahip oldukları lütuf ve fazilet sebebiyle dini meseleler de (örnek alınmaya) daha layıktırlar."
Şeyh el-Elbani, Sahihu Suneni Ebi Davud, No: 4612. 'Sahih Maktu'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder