11 Kasım 2014 Salı

Muhammed b. Kâ'b el-Kurazî'nin el- Kâsım b. Muhammed'i Uyarması!

el- Kâsım b. Muhammed
(radiyallahu anh)'dan;

Hanımım öldü. Muhammed b. Kâ'b el-Kurazî bana baş sağlıgına geldi.

Şunu anlattı:
"İsrâiloğulları nda, âlim, âbid ve gayretli bir adam varmış. Güzelde bir karısı varmış. Derken bu güzel karısı vefat etmiş. Âlim adam buna çok üzülmüş. Evine kapanıp herkesten ilgisini kesmiş;  kimse ile konuşmamaya başlamış.

İsrâiloğulların dan bir kadın bunu duyuncai hemen evi ne gitmiş ve;

"Ona soracak bir şeyim var, fetva istiyorum; onunla özel olarak konuşacağım, yanında kimse kalmasın"  demiş.

Oradaki insanlar dışarıya çıkmışlar. O ise, kapıdan ayrılmamış. Sonra
kadına izin vermiş, içeriye girmiş ve şöyle demiş;

'Sana soracak bir şeyim var.' 'Nedir?'

'Komşum olan bir hanımdan bilezik aldım. Onu bir müddet takındım. Böylece ödünç olarak kullandım. Şimdi bana haber gönderdiler, onu istiyorlar; ne dersin, onu hepten geri vereyim mi?'

'Evet vallahi (vermen lazım)!' 'Ama o bilezik bende çok uzun zaman kaldı (çok sevdim).'

'Olsun, emanet olarak aldığın için onların onu senden geri isteme hakları vardır.  Çünkü uzun süre sende kalmış.' 'Allah esirgesin!

Peki Allah sana emanet olarak verdiği şeyi (ölen karını) geri istediğinde neden üzülüyorsun. Üzülmeye hakkın var mı?

Sana onu emanet olarak verdi, sonra da geri aldı. Geri alma hakkı vardır.' diye onu teselli etti.

Allah, onu kadının sözleriyle uyardı, bu sözlerde büyük bir ibret buldu. Bu olaydan sonra üzüntüsü gitti ve içi rahatladı."

Mâlik; Cezâiz 43, s. 237

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder