2 Mayıs 2016 Pazartesi

"ÜMMETİMİN İHTİLÂFI RAHMETTİR" SÖZÜ!


("Ummetimin ihtilâfı rahmettir."

el-Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1:64; el-Munâvî, Feyzu’l-Kadîr, 1:210-212.)

Ali el-Karî bu hadis (söz) hakkında diyor ki:

İmamların çoğu bunun aslının olmadığını zannettiler. Fakat, Hattabî bunu Garibu’l-Hadis’te istitraden zikretti ve kendi kanaatına göre aslının olduğunu bildirdi. 

Suyutî Camiu’s-Sağir'inde şöyle demiştir:

Nasr el-Makdisî Hucce’sinde onu tahriç etti ve Beyhakî Risaletu’l-Eş'ariyye’de senetsiz olarak zikretti, ayrıca Huleymi, Kadı Huseyin, İmamu’l-Harameyn ve diğerleri de hadisi zikrettiler. 

Munavi, Suyuti’nin şu sözüne bağlı olarak şöyle demiştir:

“Subki şöyle demiştir... (ve ondan zikrettiğimiz sözünü nakletti).

Sonra da Munavi şöyle dedi: Hafız el-Iraki, bunun senedinin zayıf olduğunu söylemişdir.

(Munavi, Feyzu’l-Kadir I, 212-213) 

Bu hadis, hafızların bizim ulaşamadığımız bazı kitaplarında olabilir, Allahu a‘lem, dedi.

Suyutî’nin bu sözü tartışmalıdır. Nitekim, âlimlerin bu konuda açıklamaları vardır:

Bu asrın muhaddisi Muhammed Nasuruddin el-Elbani ise şöyle demişdir: 

Bu hadisin aslı yoktur. ibni Hazm’dan nakledildiğine göre, o bu hadis batıl ve mekzubtur, demiştir

(Elbani, Silsiletu’l-ahadisu’d-daife ve’l-mevzu’a, 76) 

Buna göre, hadis sahih değildir veya çok zayıftır ki bunun gibisiyle delil getirilmez. Delil getirmeye elverişli de değildir.

Subkî de: Bu, muhaddislerce bilinen bir hadis değildir. Ben ne sahih, ne zayıf ve ne de mevzu bir senetle bu hadise rastladım, aslının olduğunu zannetmiyorum diyor. 

(Sabbâğ, Tahkīk ve Ta‘lik, 109, 6. dipnot.) 

Ancak bu bir kimsenin sözü olabilir. Belki de birisi “ümmetimin ihtilafı rahmettir” deyip, bazıları da onu alarak, hadis zannetmiş ve peygamberin sözü saymıştır. Hala inanıyorum ki, bu hadisin aslı yoktur. Bunun asılsız olduğuna rahmetin ihtilaf etmemeyi gerektirdiğini bildiren ayet ve sahih hadislerle delil getirilmiştir

(Alusi,Tefsir, IV, 24)

İbn Hazm, İhkâm’da: Bu, hadis değildir; bilâkis o, batıldır, mevzudur. Çünkü, eğer ihtilâf rahmet olsaydı, ittifak gazap olurdu. Bu ise, hiçbir Müslümanın söyleyemeyeceği bir şeydir, diyor.

(Muhammed b. Cemil, Fırka-i Nâciye -Kurtulan Toplum-, çev. Mehmed Alptekin, Saff Yayınları,1989, 115.)

Zaten, aslonan da iddianın ispatıdır. Âlimlerce senedi bile bulunamayan bir sözün Peygambere (sallallahu aleyhi ve sellem) isnat edilmesi doğru değildir.

Allah, Abdullah b. Mubârak’e rahmet etsin, şöyle demiştir:

"İsnat dindendir. İsnat olmasaydı, muhakkak ki, her isteyen istediğini söylerdi."

(Muslim, Mukaddime, 5.) 

Yine demiştir ki:

"Bizimle (hadis nakleden) şu kavim arasında ayaklar, yani isnat vardır."

(Muslim, aynı yer.)

Onun bu sözünü Nevevî şöyle açıklıyor: 

Bunun manası, eğer sahih bir isnat getirirse hadisini kabul ederiz, yoksa terk ederiz, demektir. İsnatsız hadisi ayakta duramayan hayvana benzetti. Nikekim, ayakları olmayan hayvan da ayakta duramaz. 

(Mehmed Sofuoğlu, Sahîh-i Muslim ve Tercemesi, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, 1/39) 

"Ummetimin ihtilafı rahmettir" hadisinin elimizdeki kaynaklarda merfu/sahih bir senedi yoktur. 

el-Beyhakî, İmam el-Eş'arî'yi müdafaa maksadıyla kaleme aldığı er-Risâletu'l-Eş'ariyye'sinde [İbn Asâkir, Tebyînu Kezibi'l-Mufterî, 100 vd.] bu hadisi senetsiz olarak nakletmiştir.

(İbn Asâkir, Tebyînu Kezibi'l-Müfterî, 106) 

Bu hadisi (sözü)bu lafızla zikreden kaynakların hiç birisinde sened zikredilmemiştir.

Hatta es-Subkî, "Muhaddisler tarafından bilinmemektedir. Bu rivayetin ne sahih, ne hasen, ne de mevzu bir senedine rastlamadım" demiştir.

[el-Munâvî, Feydu'l-Kadîr, I, 212.] 

Yaygın olarak zikredilmesi dolayısıyla es-Süyûtî, "Belki önceki Hadis alimlerinin eserlerinde senedli olarak zikredilmiştir de, onların eserleri bizlere ulaşmamıştır" demiştir.

[ el-Câmi'u's-Sağîr, I, 210.] 

Bu rivayeti senetsiz olarak veren kaynaklar es-Sehâvî, el-Aclûnî ve daha birçok alim tarafından zikredilmiştir.

[ el-Makâsıdu'l-Hasene, 26-7; Keşfu'l-Hafâ, I, 66-7.] 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder